İslam’a Göre Hayat Ahmed Faiz

İslam akidesinin temel meselelerinden biri de Ahiret yurdundaki diriliş, hesap ve cezamükâfat meselesidir. ; İslam’ın getirdiği inancın gereği budur, ilahlık vahdaniyetinden hemen sonra gelen İslami akidenin bir dayanağıdır bu… Bu dinin aki¬desi ve düşüncesiyle, ahlak ve davranışıyla, şeriat ve nizamiyle bu dinin ancak kendisi üzerinde ve kendisiyle kaim olduğu bir esas... ; Kur’anı Kerim’de buyurulduğu gibi Allah (Subhanehu ve Tealâ)’nın kemale erdirdiği, müminlere verdiği nimeti onunla tamamladığı ve kendilerine din olarak seçtiği bu din hakikati açısından mükemmel bir hayat nizamı, kuruluşu açısından da uyumlu ve dört başı mamur bir yapıdır. ; Bu dinin itikadî düşün-cesi, bu dinin ahlaki değerleri ve yönetimle ilgili kanunlarıyla tam bir uyum ve mükemmellik içindedir. ; Ve bunların hepsi de ortak yanları olan ilahlık ve ahiret hayatı hakikatlerinde ifadesi¬ni bularak bir tek esasa dayanmaktadır. ; İslam’a göre hayat, ne bir ferdin, ne bir insan neslinin ve ne de tüm insanlığın sadece bu dünyadaki ömürlerini temsil eden şu kısacık, sınırlı ve görünen dönemden ibaret değildir. ; Çünkü İslam’a göre hayat, Ahiret yurdunu hesaptan çıkarıp ona inan-mayan kimselerin yaşadığı eğlendiği ve tattığı şu kısacık dönem¬le asla kıyaslanamayacak kadar uzun, geniş, derin ve çeşitlidir. ; Zaman bakımından uzun, ufukları daha geniş, daha derin âlem-lere kök salmış ve hakikatte de çok daha çeşitlidir. ; İslam’a göre hayat zaman içinde uzayıp gider. ; Bu gözler önündeki dünya hayatını kapsadığı gibi boyutlarını bir tek Allah (Subhanehu ve Tealâ)’nın bildiği Ahiret hayatını da kapsamaktadır. ; Ahiret hayatı ki tüm dünya hayatı ona kıyasla sadece gündüzün bir kaç saati... ; İslam’a göre hayat, mekânları da aşar... ; Bu görünen varlığın yanında, hakikatinin tümü sadece Allah (Subhanehu ve Tealâ) tarafından bilinen gayb âlemini de kapsar. ; Gayb âleminden, Allah (Subhanehu ve Tealâ)’nın bize bildirdiğinden öte hiç bir şeyi bilemiyoruz. ; Yalnız bu ölüm anın-dan itibaren başlayıp Ahiret yurdunda biten bir varlık âlemidir. ; Gerek ölüm âlemi ve gerekse Ahiret âlemi, Allah (Subhanehu ve Tealâ)’nın gaybındandır. ; Her ikisinde de uzar gider insani varlık, Allah (Subhanehu ve Tealâ)’dan başka hiç kimsenin bilemediği bir biçimde... ; İslam’a göre hayat, hakikati açısından da uzayıp gider. ; Dünya hayatının bu bizce bilinen boyutlarını kapsadığı gibi Ahi¬ret hayatının şu yepyeni boyutlarını da kapsamaktadır. ; Tabiî bunun içinde cennet de var, cehennem de... ; Tad ve zevkleri, dünya hayatınınkine hiç benzemeyen daha başka türden bir hayattır bu… Öyle ki bu hayatın yanında dünya hayatı kıyaslana-cak olsa bir sinek kanadı bile etmez. ; İslam düşüncesine göre insani şahsiyetin varlığı sözünü ettiğimiz zamanın boyutları ve mekân ufuklarında, başka bir âlemin içine doğru ve yeni bir hayat biçimiyle uzayıp gitmekte¬dir. ; Bu şahsiyetin varlık âlemine bakışı, insani yapıya yaklaşımı ve hayattan tad alma yeteneği de hiç kuşkusuz bu ufuk bu derin¬lik ve boyutlar nisbetinde genişler, enginlik kazanır.;