Davet Yolu Serisi 2, Davetçinin Yol Azığı

"Bizi doğru yola ileten Allah’a hamdolsun. ; Zaten Allah bize hidayet vermiş olmasaydı biz kendili¬ğimizden bu doğru yolu bu¬lamayacak¬tık.” (Araf, 43) Hiç şüphesiz ki yeryüzünde görevlerin en zoru ve en meşakkâtlisi insanları Allah’ın dinine davet etmektir. ; Zira bu görev tamamen insana yönelik bir çalışmadır. ; Tarih boyunca risalet kafilesinin davet esnasında çektikleri zorlukları düşündü-ğümüz zaman böylesi bir görevin ne denli zor olduğunu kavra-mak daha kolay olacaktır. ; Nitekim bu zorluğu Mekke’de Mu-hammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’e inen ilk ayetlerde Allah (Subha-nehu ve Teala) şu şekilde bildirmektedir: "Biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz.” (Müzzemmil, 5) Görevin ağır ve meşakketli oluşu ister istemez göreve doğru ciddi ve kapsamlı bir hazırlık gerektirmektedir. ; Zira ne türden olursa olsun hazırlıksız bir şekilde hiç bir görevde başarılı olmak mümkün değildir. ; Bundan dolayı İslam’a davet görevini ifa et-mek zorunda olan her mü’minin bu görevi hakkıyla yerine geti-rebilmesi, yolda emin adımlarla ilerleyebilmesi için gerekli donanımı elde etmesi, işin başında hazırlığını yapması gerekir. ; Elinizdeki kitap son asırda bütün İslam davetçileri üzerinde tartışmasız büyük bir etkiye sahip Seyyid Kutub’un Fi’zilal-il Kur’an isimli eserinden Ahmed Faiz tarafından derlenmiş olan Davet Yolu kitabından bir bölümdür. ; Kitabın özelliği ise bizzat yazarının insanları hakkıyla İslam dinine davet etmesi ve bu davetin bedeli olarak ise canını ortaya koyması ve Allah’ın izni ile şehid olmasıdır. ; Hiç şüphesiz Seyyid Kutub’un da dediği gibi yazılan yazılar ya da söylenilen sözler sahiplerinin kanları ile sulanınca etkisi çok daha güçlü ve geniş olabilmektedir. ; İşte Seyyid Kutub da sözlerini kanı ile sulayan ender şahsiyetlerdendir.;